18 Aralık 2011 Pazar

Türkiye'de Gıda Mühendisliği ve Halk Sağlığı


Gıda mühendisleri tıpkı KPSS'de başarılı olduğu gibi , aldıkları eğitimle halkımızın sağlıklı ve güvenilir gıda tahsisinde başarı göstereceğine gönülden inanıyorum.

Gıda sanayinde diğer meslek gruplarına göre daha deneyimli olan gıda mühendisleri, gıda üretiminde yapılan tahşiş , ikame maddelerinin kullanımı  ve birçok  üretim hilesini tesbit ve analizini yapacak   eğitimler aldığı için gıdaların denetiminde daha çok söz sahibi olması gerektiğini düşünüyorum. Günümüzde denetimler hem sayıca az yapılmakta ve büyük çoğunlukla kağıt üzerinde gerçekleşmektedir.

Bakanlığın biz gıda mühendislerini gözardı ettiği sürece ülkemizde gıda kaynaklı zehirlenmelerin ve üretiminde kontrolsüzce kullanılan kanserojen katkı maddelerinden ve uygun üretim koşullarının sağlanmamasından kaynaklanan kanser vakalarının sayısının artacağından emin olabilirsiniz. Bunu neye dayanarak söylüyoruz;
 Gıda sektöründe deneyim sahibiz ve tüketicilerinin görmediği  üretim koşullarına mesleğimiz gereği şahit oluyoruz. Piyasada halkın sağlığını yok sayan, sadece ama sadece üretim maliyetini nasıl düşürürüm, nasıl daha çok kar ederim  düşüncesiyle üretim yapan firma var ki, haberlerde gördüğümüz gıda zehirlenmeleri, kanser vakaları bizi şaşırtmıyor açıkcası.

Sizi ikna etmek için  somut bir örnek vereyim isterseniz: üç ay gibi çok kısa bir süre çalıştığım  x firmasında  , yurtdışına ihracat yaptıkları y ürünü ile ilgili ingilizce yazılmış  müşteri şikayetlerinin olduğu bir mail geldi,  firma sahibinin ingilizcesi olmaması sebebiyle bu yazıyı çevirmemi istediler.Yazıda  y ürünün ekşiliğinin çok fazla olduğunu ve aldıkları ürünü geri iade etmek istediklerini yazıyordu. Bu müşteri şikayetinin çözümü için yaptığım araştırmada y ürününe maliyeti düşürmek amacıyla y ürününe üçte iki oranında  z ürünü  katıldığını ve ürünün %100 doğal  y ürünü olarak satıldığını tesbit ettim. Yaptığım analizlerde de kansorejen madde olarak bilinen z  değerinin limit değerinin yaklaşık 10 katının olduğunu  gördüm. Kısacası  bu vakada gıda mühendisi olarak dahi yapılan tağşişin farkına varmada zorluk çekerken tüketicinin nasıl tükettiği gıdadan emin olabileceğini tahmin edemiyorum. Şunu da eklemek istiyorum firma yapılan bu tağşişten hiçbir cezai hüküm görmeyip, ayıplı mallarını yurt içinde pazarlamıştır.Halkımız evinde bu analizleri yapamayacağı ve denetimlerinin yetkili ve konusunda uzman kişiler tarafından yapılmadığı için z maddesini tüketen halkımız kanser olmaktan kurtulamayacağını üzüntüyle belirtmek isterim.

Sonuç olarak biz gıda mühendisleri kamuda istihdam edilmeyerek hiçbir şekilde kaybetmeyiz.Ülkemizde her ne kadar insan sağlığını düşünmeyen firmalar olsada,kalitesi ve üretim şartlarını uluslararası standartlarına taşımaya çalışan firmalarımız var ve bu işletmelerde büyük görevler üstlendik ve üstleneceğiz.Her ne kadar bizi hesaba almayan bakanlıklarda olsa,  insanoğlu varoldukça ve gıda tüketildikçe  biz işsiz kalmayız ama olan halkımızın sağlığına olur ,olan gelecek nesillerimize olur !
Saygılarımla...

Hiç yorum yok: