29 Aralık 2012 Cumartesi

Gıda mühendislerinin haklı isyanı büyüyor


Bir süre önce Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı tarafından "Veteriner hekim, ziraat, gıda ve su ürünleri mühendisi ile diğer tarımla ilgili branşlarda alacağımız 2 bin 600 kişi Ocak ayında köylerde tarım danışmanı olarak göreve başlayacak. Bunların çoğunluğunu gıda mühendisleri oluşturacak"  şeklinde bir açıklama yapılmıştı. Bu açıklama doğal olarak KPSS sonucuna göre atama bekleyen gıda mühendisleri arasında çok büyük bir heyecan yaratmıştı. Ancak geçtiğimiz günlerde, alınacak toplam gıda mühendisi sayısının sadece 58 kişi (%2,23) olarak açıklanması ile yaratılan heyecan çok ağır bir düş kırıklığına dönüştü. Gerek gıda mühendisleri odasında ve gerekse çoğunluğunu iş arayan gıda mühendislerinin oluşturduğu mail gruplarında özellikle son bir haftadır öylesine büyük bir tepki var ki; bunu görmezlikten gelmek hakikaten vicdansızlık olur. 
Kamu kurumlarında görev yapan gıda mühendislerinin sayısı son derece yetersizdir. Bunun en önemli nedenlerinden biri, toplum sağlığını koruma adına kamu kurumları tarafından yapılacak gıda denetimlerinde gerek istihdam ve gerekse kalite kontrol çalışmaları için ayrılan bütçelerin çok yetersiz olması veya giderek kısılmasıdır. İnanın yakında bu konuların tamamen özelleştirildiğine tanık olacağız. Kamu yatırımlarının küçülmesi bu sorunun en önemli nedenlerinden biri olmakla beraber, bu neden, gıda mühendislerinin diğer meslek mensuplarıyla kıyaslandığında kamu kurumlarında yıllardır neden “çok az sayıda” istihdam edildiğini açıklamıyor. Dile getirilmesi gereken başka şeylerde var ve bunlara kısaca değinmeye çalışacağım.
 

Gıda denetimi

 
Türkiye’de gıda denetimi çok yetersiz yapılıyor. Kim ne derse desin, yediklerimizin içinde ne var yeterince bilmiyoruz. Toplum sağlığını koruma adına yapılan gıda denetimleri bir şekilde gıda ile ilgili her işyerini ve toplu beslenme yapılan okul, otel vs. gibi yerleri kapsar. Denetimde esas olan şey sorunu kaynağında çözmek; yani risk açığa çıkmadan önlem almaktır. Bu çok önemli, çünkü bir gıda ürününün sağlık açısından riskli olduğunu tespit ettiğinizde yapılacak şey o gıda maddesini imha etmektir. Ama bu durumda çiftçi, üretici, taşıyıcı, satıcı… bir şekilde zincirde yer alan herkesin emeği ve haliyle kullanılan enerji, malzeme vs. hepsi boşa gitmiş olur.
Gıda Mühendislerinin gıda güvenliğinden anladığı şey, gıda ürünlerini bozacak ya da sağlıksız kılacak her unsurun tarladan-sofraya uzanan süreç boyunca kontrol altına alınması veya denetlenmesidir. Amaç, gıda maddelerinin olabildiğince sağlıklı ve besleyici özelliklerini muhafaza ederek sofralara ulaşmasını sağlamaktır. Aksi durumda veya yeterli özen gösterilmezse gıda maddeleri sağlık açısından riskli durumlar yaratabilmektedir. Bu durum tarımsal üretim, gıda endüstrisi, ulaşım, depolama, satış birimleri gibi pek çok unsurun iyi çalışmasını ve kuşkusuz kamu kurumları tarafından dikkatle denetlenmelerini gerektirir. Ülkemizde bu konuda görev yapacak kişilerin başında da gıda mühendisleri gelmektedir.
 

Mezunlar

 
Gıda mühendisliği bölümlerinden her yıl 3500 civarında mühendis mezun olmaktadır. İş arayan on binlerce gıda mühendisi olmasına ve kamu kurumlarında çok ihtiyaç olmasına rağmen, ne yazık ki kamuda çok az sayıda gıda mühendisi istihdamı gerçekleşmektedir. Gıda mühendisliği bölümlerinde dört yıllık eğitim süresi boyunca görülen temel mühendislik, gıda kimyası, gıda mikrobiyolojisi, gıda üretim teknikleri ve gıda kalite kontrol temelli dersler başka hiçbir mesleki disiplinde bu kadar kapsamlı ele alınmamaktadır. Her meslek için olduğu gibi gıda mühendisliği mesleği için de; bir gıda mühendisinin yapacağı işleri bir başka meslek mensubunun yapması olanaksızdır; doğru da değildir.
 

Kamu

 
Ama ne yazık ki, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı kuruluşlar tarafından verilen bir-iki haftalık, tabiri caizse “hızlandırılmış gıda güvenliği” eğitimi ile “gıda mühendisi” olmayan meslek mensuplarına gıda denetim yetkisi verilmektedir. Her şeyden önce Bakanlık, bu eğitim kursunun gerekçesini, içeriğini ve hangi meslek mensuplarına verildiğini açıklamalıdır. Konu ile ilgisi olmayan kişilere, birkaç haftalık bir kursla gıda güvenliği ve denetimi konusunun aktarılabileceğini düşünmek bile bakanlığın ‘gıda güvenliği’ konusuna ne kadar az değer verdiğinin bir göstergesi olabilir ancak.  Eğer gıda denetimi yapacak yeterli sayıda gıda mühendisi olmadığı için bu kurslar açılıyorsa, o zaman bakanlığa yeterli sayıda gıda mühendisinin neden alınmadığını sormak gerekliliktir.
Kursa giren kişiler, kendi mesleki alanlarına giren konularda gıda denetimi yapıyor (!) şeklinde bir açıklama ise, hiçbir şeffaflık içermediği ya da kimlerin nerede denetim yaptığı bilinemeyeceği için kabul edilemez.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gıda maddeleri üretimi, satışı ve toplu tüketimi konuları ile iştigal eden kayıtlı 500 bin işletmeyi sadece 4650 Gıda Kontrolörü ile denetlemeye çalışmaktadır.  Gıda denetimini gerçekleştiren bu personelin ise sadece 852 tanesi Gıda Mühendisidir. Bu durum gerçekten çok yetersizdir.  Bakanlık, diğer meslek mensupları ile kıyaslandığında her yıl neden son derece az sayıda gıda mühendisi alındığına sağlıklı bir açıklama getirmelidir.
Kuşkusuz herkes kamuda istihdam edilmek zorunda değil, ama gıda ve beslenme konusu kamu sağlığını ilgilendiren konuların en başında yer alır. Üstelik 2004 yılından bu yana bakanlığa alınan gıda mühendisi sayısı 400 civarındayken, aynı dönemde sadece TARGEL projesi için diğer meslek gruplarından 10.000 kişi istihdam edilmiştir. Gıda mühendisleri KPSS sınavı sonucuna göre en yüksek puanlarla dahi ataması yapılamayan kişilerin bulunduğu mesleklerin en başında gelmektedir. Mezunlar ve hatta öğrenciler arasında bu durum çok ciddi bir stres kaynağı haline gelmiştir. 
 

Özel

 
Kamuya yüklenmeyelim diyeceklere özel sektörde durumun ne olduğunu da hatırlatmak gerekli. Burada da gıda güvenliği ile ilgili ciddi bir denetim eksikliği var. 5996 Sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu” zamanında yapılan tüm itirazlara rağmen 13 Aralık 2010'da yürürlüğe girmişti. Kanun, kurulu gücü veya çalışan sayısı belirli bir büyüklüğün altında kalan gıda işletmelerinde gıda mühendislerinin istihdam zorunluluğunu ortadan kaldırmıştı. Gıda mühendisi çalıştırma zorunluluğu bulunmayan işyerleri, halen var olan gıda işletmelerinin yüzde 80'i civarındadır. Kanunun yürürlüğe girmesi ile binlerce gıda iş yerinde sorumlu yönetici olarak çalışan gıda, kimya ve ziraat mühendisleri, geçen iki yıl içinde işten çıkarılmıştır. Bu ülkede, ne yazık ki hemen hiçbir konuda uzun vadeli bir stratejiye dayalı eylem planı yapılmıyor; göç yolda düzülür anlayışı her yerde egemen. Bu nedenle 5996 sayılı kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte geçen zaman içinde nelerin değiştiğini ve insanların gündelik hayatlarında önemli yer tutan gıda ve beslenme konusunda ne gibi olumlu sonuçların alındığını bilmiyoruz. Ama olumsuz olan pek çok şey var. Örneğin, küçük gıda işletmelerinde gıda mühendisi çalıştırma zorunluluğunun ortadan kalkması ile kamu adına yapılan ve zaten yetersiz olan denetimlerin iyice savsaklandığını söyleyebiliriz. 
Bu değişikliğin en olumsuz sonucu ise, ülkemizdeki gıda işletmelerinin yüzde 80’inin faaliyetlerinin denetim ve gözetim dışı kalması oldu. Doğal olarak aklımıza küçük işletmelerin gıda mühendisi çalıştırmak için gereken mali kaynağı nasıl temin edeceği sorusu gelecek. Geçmişte bu sorun gıda mühendislerinin birden fazla işletmeye hizmet vermesi ile çözülüyordu. İşleyişi daha faal ve yetkin kılacak başka çözümlerde bulunabilirdi elbet, ama bunlar yeterince tartışılmadan 2010 yılındaki yasa değişikliği oldu. Bugün geldiğimiz noktada, halk sağlığı tehdit altındadır ve bu sorun ancak kamu kurumlarında ve özelde "Gıda Danışmanı" olarak istihdam edilecek gıda mühendisleriyle çözülebilir. Kamu yatırımlarını küçültmek değil insan, doğal yaşam veya çevre sağlığı söz konusu olduğunda daha çok büyütmek gerekli. Sanılanın aksine bu ihtiyaç gün be gün daha da çok artacaktır.   
 

Seçenekler

 
Bakanlığın dilinden düşmeyen “tarladan sofraya gıda güvenliği”, gayet yerinde bir uygulama (etkinliğini zaman gösterecek elbet!) ile tarlada/çiftlikte on binlerce “Tarım Danışmanı” istihdam ederken; gıda işletmelerini, toplu beslenme yapılan yerleri, satış noktalarını denetimsiz bırakarak sağlanamaz. Bunu sağlamak için yıllardır savunulan “Gıda Danışmanı” projesi bir an önce hayata geçirilmelidir. Bütünlüklü bir gıda güvenliği sistemi ancak böylelikle sağlanabilmiş olur. Bu hedef sadece Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile de sınırlı kalmamalı. Aslında Sağlık Bakanlığı’da özellikle su konusunda ülkemizde yetkili olan bakanlıktır. Su çok tüketilen bir gıda maddesi olduğu için, sağlığa uygun olması önemlidir. Dolayısıyla, bileşimi, içinde bulunması olası toksik kimyasallar, mikrobiyolojik özellikleri gibi pek çok açıdan kapsamlı bir izleme faaliyeti gerektirir. Bu konuda ülke genelinde yapılan çalışmalar ve bu çalışmalarda görev yapan gıda mühendisi sayısı çok azdır. Kuşkusuz nedenleri yukarıda anlatmaya çalıştığımız nedenler ile aynı.
Benzeri bir şey belediyeler için de geçerli olabilir. Meyve sebze hallerinin durumu malum, yeni çıkan hal yasası ile hale giriş yapan ürünlere özellikle pestisit kalıntısı analizi yapılması zorunluluğunu getirildi. Halk sağlığı açısından çok olumlu bir şey bu. Bu konudaki sorumluluk büyükşehir belediyelerine verildi. Bu durum, özellikle analiz laboratuarlarında gıda mühendisi istihdamını olumlu etkileyecek gibi görünüyor.  Ama mevcut yasanın bu şekliyle uygulanması zor görünüyor. Bu nedenle esnetilmemesi için ısrarlı takipçisi olmak gerekli.
 

Politika

 
Gıda mühendisleri olarak geleceğe dönük ve uzun vadeli savunulabilir politikalar geliştirmeliyiz. Bir örnek vermek gerekirse, aynı tarım için olduğu gibi gıda üretiminde de küçük ölçekli işletmeleri yaşatacak ve sayısını artıracak politikalar üzerinde ısrarla durmalıyız. Daha büyük ve daha çok şeklinde özetlenebilecek anlayış dikkatle sorgulanmalı. Ülkemizde küçük ölçekli işletmelerin sayısı giderek azalıyor. Bunun nasıl bir ekolojik facia doğuracağını er geç göreceğiz. Ekolojik değerler ile uyumlu mühendislik çalışmaları ancak küçük ölçekli işletmelerde olumlu sonuçlar veriyor. Yani yerel üretim ve tüketim pratikleri üzerine kafa yormak gerekli.  İstihdam dediğimiz şey mevcut toplumsal yapı ve makro politikalar ile çok ilgili. İşsizlik artık her şeyin “iş” üzerinden tanımlandığı bir toplumsal yapıda gerçekten çok zor bir durum. Ama her ne kadar çok zor bir şey olsa da, bunun aslında sınırlı bir şeye işaret ettiğini aklımızda tutmalıyız. Nasıl bir hayatın içinde yaşıyoruz ve nasıl bir hayat istiyoruz bir parça bunlar üzerinde de düşünmek gerekli.


Bülent Şık

Yazar 

Kaynak: http://t24.com.tr/

19 Ekim 2012 Cuma

Gıda Mühendisleri Bakanlık Koridorlarını Aşındırdı

Gıda Mühendisleri Bakanlık Koridorlarını Aşındırdı

16 Ekim Dünya Gıda Gününde birçok ilimizde etkinlikler gerçekleştirilirken konunun uzmanı Gıda Mühendisleri de bakanlık koridorlarını aşındırdı.
16 Ekim Dünya Gıda Gününde birçok ilimizde etkinlikler gerçekleştirilirken konunun uzmanı Gıda Mühendisleri de bakanlık koridorlarını aşındırdı. Sektörün yaşadığı sıkıntıları ve bu sıkıntıların hem üreticiye hemde tüketiciye verdiği zararı bakanlara ileten Gıda Mühendisleri, çözüm konusunda fikirlerini beyan etti.
İsrafın ve buna bağlı olarak açlığın dünyayı kasıp kavurduğu bu dönemde Türkiye içinde krizler yaşanmaması adına görüşmeler yapıldı. Ayrıca iyi üretim uygulamalarının dışına çıkılıp gıda terörünün giderek arttığına değinen Gıda Mühendisleri, sektörde yaşanan sıkıntılara dikkat çekmek için Ankara'da bir dizi görüme yaptı.
Yapılan görüşmeler kapsamında ilk olarak ziyaret edilen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'ya Gıda Mühendislerinin sorunları, talepleri, olması gerekenleri, Gümrük Bakanlığında Gıda Mühendislerine nasıl yer verilebileceği konusunda fikirler sunuldu.


Daha sonra 16 ekim salı günü Hüseyin Çelik ile bir görüşme yapan Gıda Mühendisleri, gıda terörünün sektörü nasıl etkilediği konusunda bilgiler vererek, kamu ve özel sektörde Gıda Mühendislerinin istihdamı ve önemi üzerinde duruldu. Konunun kamu istihdamı kısmı ile ilgilenen Çelik, Devlet Personel Daire başkanı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile hemen görüşerek olayın takipçisi olacağını söyledi.
Ayrıca İzmir Milletvekli Gıda Mühendisi İlknur Denizli ile de görüşen Gıda Mühendisleri, yapılan görüşmeler hakkında bilgi verip kendilerinden bu konuda destek talep ettiler.

Kaynak :
http://www.gidavitrini.com.tr/haber/gida-muhendislerinden-ankara-cikarmasi-5381.html

30 Eylül 2012 Pazar

Trabzon Akrilamide dikkat etsin haberi

Ali Üren Gıdalarda bulunan Akrilamid ile ilgili kamuoyunu bilgilendirdi.
Avrasya Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölüm Başkanı Profesör doktor Ali Üren Gıdalarda bulunan Akrilamid ile ilgili kamuoyunu bilgilendirdi.

Üren, 2İsveç’te başlayan bir araştırma 2002 yılında Birleşmiş Milletlerin gündemine taşındı. Birleşmiş milletlere bağlı Dünya Sağlık Organizasyonu (WHO) çeşitli ülkelerle, çeşitli programlar organize etti. Neticede Akrilamid (Acrylamide) maddesine karşı dünya ülkelerinin uyarılmasına gerek görüldü. Ülkemizde de geçte olsa bu konuda bazı çalışmalar başlatıldı.”dedi,

Üren, “Halen, akrilamidin gıdalarda nasıl oluştuğuna dair bilgi ve anlayış çok azdır ve bilinen şu ki; yüksek sıcaklıklarda pişirilmiş veya işlem görmüş bazı gıdalarda, tabii olarak oluşmaktadır ve yüksek sıcaklıkta bekleme süresi ile de artmaktadır.Bugüne kadar akrilamid oluşumunun en büyük değerleri nişastalı (patates ve mısır gevreği, patates kızartma, tost edilmiş ekmek, bisküvi,kraker ve cipsi gibi) ürünlerde bulunmuştur. Gıdalarda oluşmasının artma veya azalma şartları kadar, gıdalarda akrilamidin niçin oluştuğunu izah edebilmek için daha fazla araştırmayı gerektirmektedir..”şeklinde konuştu.
Gıdalarda akrilamidin oluştuğu sıcaklıklar tam olarak bilinmediğini söyleyen Üren, “ Mamafih, gıdaların haşlama sıcaklığı olan 120 C nin altındaki sıcaklıklarda hazırlanmış gıdalarda, bugüne kadar akrilamide rastlanmamıştır.Gıdalar, çok uzun süre içinde ve çok yüksek sıcaklıklarda aşırı bir tarzda pişirilmemelidir. Ancak bütün gıdalar bilhassa et ve et ürünleri, gıda zehirlenmelerine sebep olan bakterileri öldürmeye yetecek şartlarda pişirilmelidir. Akrilamid üzerinde elde edilen bilgiler, kızartılmış ve yağlı gıdaların tüketimini yavaşlatmayı kapsayan sağlıklı yeme tavsiyesini bugün için güçlendirmiştir.”dedi.

29 Ağustos 2012 Çarşamba

GIDA DENETİMİNDE TEK VE ASLİ YETKİLİ OLMASI GEREKEN GIDA MÜHENDİSLERİNE EN AZ 3000 KADRO İMZA KAMPANYASI


GÜVENİLİR GIDA İÇİN GIDA MÜHENDİSİ İSTİHDAM EDİN!


Sayın Cumhurbaşkanımıza,Başbakanımıza,ilgili bakanlara ve tüm kamuoyunun dikkatine!


Son yıllarda gıda denetimlerinin nispeten artması, hileli üretim yapan firmaların teşhir edilmesi ve toplumun bu konuda bilinçlenmesi önemli gelişmelerdir. Ancak ülkemizde ruhsatlı yaklaşık 25 bin gıda üretim yeri ve yaklaşık 500 bin gıda tüketim ve satış yeri bulunmaktadır ve tüm bu işletmelerin denetimlerinden sorumlu Gıda,Tarım ve Hayvancılık bakanlığında yaklaşık 5 bin gıda denetçisi bulunmakta ve bunun sadece yaklaşık % 20 si GIDA MÜHENDİSİ olarak çalışmaktadır.


Bakanlık denetimlerde yetersiz kaldığı gibi mevcut denetimlerini de bu işin 4 yıl eğitimini almış GIDA MÜHENDİSLERİ yerine diğer meslek mensuplarını birkaç aylık eğitimle denetçi yaparak sürdürmektedir. Yıllardan beri yaşadığımız bu sıkıntının son bulmasını istiyor ve daha fazla uzman denetim ve gıda güvenliği için 2012-2013 atamalarında 3000 GIDA MÜHENDİSİ kadrosu açılmasını istiyoruz.


Saygılarımızla



18 Ağustos 2012 Cumartesi

Bunları Biliyor muydunuz?

Türkiye'de gıda denetiminden sorumlu, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında:  "3150 veteriner hekim, 7950 ziraat mühendisi ve sadece 850 gıda mühendisi" olduğunu,

Bakanlığın personel alımında kriter olan 2012 Kamu Personeli Seçme Sınavında (KPSS) 82 puan alan bir gıda mühendisnin , ziraat mühendisleri arasında  20., veteriner hekimler arasında 140. gıda mühendisleri arasında 1500. olduğunu,

Denetimi gerçekleştiren ziraat mühendislerinin eğitimleri sırasında bölümlere ayrıldığını ve Bakanlıktaki gıda denetimlerini gerçekleştiren birçok  ziraat mühendisinin bölümlerinin;  Bitki koruma, Toprak, Tarla bitikleri gibi bölümlerden mezun olduklarını,

Gıda denetimlerini yapan veteriner Hekimlerin uzmanlık alanlarının hayvan hastalıkları olduğunu,


Yasalarla kimya bölümü mezunların da gıda işletmelerinde  sorumlu yöneticilik yapabildiğini,

Belediyelerin gıda denetimleirini zabıtalara yaptırdığını,

Birçok işletmenin kapasitesi büyük olduğu halde, kağıt üzerinde kapasitelerini küçülterek  gıda mühendisi çalıştırmadığını ve kontrolsüz üretim yaptığını,

Gıda Mühendislerinin Et ve Et Teknolojisi, Süt ve Süt ürünleri Teknolojisi, Meyve ve Sebze Teknolojisi, Hububat işleme Teknolojisi vb. gıda sektörüne yönelik  üretim teknolojileri eğiitmleri yanında Gıda analizleri, Gıda Güvenliğini konusunda birçok ders almasına rağmen Bakanlığın gıda konusunda eğiitim almış Gıda mühendislerini  önemsemeyerek gıda denetimlerini diğer meslek gruplarına yaptırdığını,

Gıda Mühendislerinin Et ve Et ürünleri Teknolojisi,  eğitimini aldığı halde işlenmiş et ürünleri fabrikalarında çalışma yetkisi bulunmadığını

Biliyor muydunuz?


Doğru işte doğru insan çalışması gerektiğini düşünüyorsanız;
tükettiğiniz gıdaların,  konusunda uzman gıda mühendisleri tarafından denetlenmesini istiyorsanız,
Sağlıklı gıda tüketerek,  sağlıklı yaşamak istiyorsanız,


kamuda ve özel sektörde  Gıda mühendislerine destek verin!



Gıda Mühendisi
Aysen Orhan & Ahmet ÜLGER

17 Ağustos 2012 Cuma

Gıda Mühendisleri İsyanda

Gıda Mühendisleri İsyanda

Dünyada ve ülkemizde beslenme alışkanlıkları, gıdaların yapısı ve tüketim şekilleri gün geçtikçe değişim göstermektedir. Gıda sektöründe meydana gelen bu değişimler ve değişen tüketim alışkanlıkları özellikle sağlık sektörünü doğrudan etkilemektedir. Katkı maddeleri ile hazırlanan gıdalar özellikle çocuklara, doğru hazırlanmayan gıdalar ve fastfood gibi pratik yeme alışkanlıkları ise artan iş hayatından dolayı genç ve yaşlılara cazip gelmektedir.


Fakat bu gıdaların üretimi, sunumu ve satışı esnasında yapılması gereken denetimlerin bu işin eğitimini almış meslek grubu olan Gıda Mühendisleri tarafından yapılmaması, bu mühim konunun ziraat mühendisi ve veterinerlik gibi diğer meslek gruplarıyla ikame edilmeye çalışılması sağlık standartlarına uygunsuz gıda üretimini artırmaktadır. Sağlıksız gıda tüketimi de obezite, kanser, kalp-damar ve şeker hastalıkları gibi hastalıkların ülkemizde hızla artmasına neden olmaktadır, özellikle artan kanser vakalarında sigaradan sonra en büyük etkenin sağlıksız gıdalar olduğu bilimsel araştırmalarda görülmektedir. Kanserle mücadele derneğinin verilerine göre 2030 yılında 1.5 milyon kişinin kansere yakalanacağı tahmin edilmektedir. Kanserle mücadele için devletimiz her yıl 2.3 MİLYAR EURO para, obezite için ise yaklaşık 2.2 MİLYAR EURO para harcamakta, sadece gıda zehirlenmesi vakalarından yılda 60 KİŞİ hayatını kaybetmektedir. Ayrıca yılda 10 milyon civarı gıda zehirlenmesi vakası yaşanmaktadır, bu vakalarda uygulanan antibiyotik tedavileri vs gibi sağlık masrafları da düşünüldüğünde ülke ekonomisi de ciddi anlamda zarar görmektedir.

Niteliksiz gıdaların neden olduğu bu durumun büyük ölçüde önlenmesi kamu gücüyle yapılacak olan denetimlere bağlıdır. Bu denetimlerin sağlanması için GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞINA ilk aşamada 2500-3000 GIDA MÜHENDİSİ alımı yapılarak, GIDA DENETİMLERİ GIDA MÜHENDİSLERİ TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLMELİDİR.

Sağlıksız gıdalar sebebiyle oluşan bu olumsuz durumlar asgari düzeye indirilmelidir. Gıda mühendisleri olarak halkımızın  desteğini bekliyoruz. Lütfen yaşananlara duyarsız kalmayalım!
Kaynak:
http://www.gidatarim.com/HABERLER/30311_Gida-Muhendisleri-Isyanda.html

6 Haziran 2012 Çarşamba

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca Teşhir Edilen Firmalar (05.06.2012)








Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yaptığı kontroller sonucunda sahip olduğu bilgileri, 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun’unun 31 inci maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca kamuoyunun bilgisine sunabileceği hükme bağlanmıştır. Ayrıca, 17 Aralık 2011 tarihli Gıda ve Yemin Resmi Kontrolüne Dair Yönetmeliğin 8 inci maddesi gereğince laboratuvar sonucu ile taklit ve tağşiş yapıldığı kesinleşen gıda ve yemi üreten/ithal eden firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarasınınBakanlık resmi internet sitesinde Bakanlıkça kamuoyunun bilgisine sunabileceğihükmü çerçevesinde, laboratuvar sonuçları olumsuz bulunan ürün/firma bilgileri aşağıda yer almaktadır.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.
Kamuoyuna Duyuru TarihiFirma AdıÜrün AdıMarkaParti/Seri No
05.06.2012
Aliçler SucukErenler/SAKARYA


Isıl İşlem Görmüş Sucuk Benzeri Ürün  
(% 100 Dana)
Tek Tırnaklı Eti  (At Eti, Eşek Eti Tespiti) 
Nazifoğlu27.01.2012
Çiftarslanlı Et ve Et ÜrünleriAFYONKARAHİSARIsıl İşlem Görmüş Sucuk Benzeri Ürün (%100 Dana)
Tek Tırnaklı Eti (At Eti, Eşek Eti) Kanatlı Eti Tespiti
Çiftarslanlı29.08.2012
Elmalı Çiftliği Süt Ürünleri Gıda San. Tic. Ltd. Şti. ANTALYA
Geleneksel Tereyağı
(Bitkisel Yağ)
Elmalı Çiftliği1/19.07.2012
ve
01/22.07.2012
Akdeniz Süt Ürn. ve Gıda San. Tic. Tur. Ltd. Şti. ANTALYAYarım Yağlı Homojenize Yoğurt(Bitkisel Yağ ve Jelatin)Akdeniz4/28.03.2012
Onurtur Ak. İnş. Nak. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.MARDİNYoğurt(Bitkisel Yağ)Onurköy01.04.2012
Mutlu Tolga Gıda İnş. Petrol Turizm Tarım Hay. Orman Ürün. San. ve Tic. Ltd.Şti.AFYONKARAHİSARYağlı Tulum Peyniri(Bitkisel Yağ ve Nişasta)Ilgaz Yaylası07/01/2012
Güldemce Gıda İnş. Oto. San. Tic. Ltd. Şti. KONYA
Yağlı Eritme Peyniri
(Bitkisel Yağ)
Bacanaklar Güldem Süt28/05/2012
Nurs Lokman Hekim Gıda Tarım Bitki Med. San. Tic. Ltd. Şti Yüreğir/ADANASüzme Çiçek Balı (Diastaz Sayısı, Fruktoz/Glikoz, Fruktoz+Glikoz, C4 Şeker Oranı %, Balda protein ve ham delta C13 değerleri farkı)Balderesi006
Milenyum Pide Pizza Kebap Salonu Bornova /İZMİR
Kıymalı Pide
Domuz Eti Tespiti
Milenyum Pide
20.04.2012
Günlük üretim
Milenyum Pide Pizza Kebap Salonu Bornova /İZMİR
Kuşbaşılı Pide
Domuz Eti Tespiti
Milenyum Pide
 20.04.2012
Günlük Üretim
Pınar Entegre Et ve Un Sanayi A.Ş Kemalpaşa/İZMİR
Uzun Soyulmuş Sosis(%100 Dana)
Kanatlı Eti Tespiti
Pınar52228 M
Özok Gıda Salihli
MANİSA
Isıl İşlem Görmüş Sucuk Benzeri Ürün   (Dana eti)
Kanatlı Eti Tespiti
Salihli Özok 01 Nisan 2012




Kaynakhttp://kamuoyuduyuru.tarim.gov.tr/
(Site erişim tarihi(06.06.2012)

18 Mayıs 2012 Cuma

Fuar Takvimi 2012 CNR EXPO


GIDA 2012 WORLDFOOD ISTANBUL 20.ULUSLARARASI GIDA ÜRÜNLERİ VE TEKNOLOJİLERİ FUARI

Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı
06.09.2012 - 09.09.2012
06.09.2012 - 09.09.2012

HELAL VE SAĞLIKLI ÜRÜNLER FUARI

Helal ve Sağlıklı Ürünler Fuarı
30.08.2012 - 02.09.2012

IPACK 2012

27.Uluslararası Ambalaj, Paketleme ve Gıda İşleme Sistemleri Fuarı
06.09.2012 - 09.09.2012


Ayrıntılı bilgi için:
http://www.cnrexpo.com/tr_etkinlik.asp 



29 Nisan 2012 Pazar

Gıda Mühendisliği yeni yatırımlarla daha da güçlü




Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Mezunlar Buluşması'nda açılışlar yapıldı.

Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’ın da katıldığı törenle Gıda Mühendisliği Ekmekçilik Pilot Tesisi, Prof. Dr. Erdal Saygın ve Prof. Dr. Mahir Çolakoğlu dershaneleri ile yenilenen laboratuarın açılışı geniş bir katılımla gerçekleşti.


Açılışlarda konuşan EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Gıda Mühendisliği Bölümü’nün sürekli gelişen bir çizgi izlediğine dikkat çekti. Bir hekim olarak Gıda Mühendisliği’ni çok önemsediğini dile getiren Prof. Dr. Yılmaz, yeni açılan mekanlarda faydalı araştırmalar yapılması ve eğitim kalitesi yüksek mühendisler yetişmesi temennisinde bulundu.


Törende Gıda Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şebnem Tavman, bölümün eğitim düzeyinin yeni yatırımlarla daha da yükseldiğine dikkat çekti. Bölümün kurucu öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mahir Çolakoğlu bölümün kuruluş yıllarından bahsetti. Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Beno Kuryel ise diğer bölümlere olduğu gibi Gıda Mühendisliği Bölümü’nün de ihtiyaçlarını karşılamak için çaba sarfettiklerini söyledi.
modege
Açılış konuşmalarının ardından dersliğin ilk dersini Prof. Dr. Mehmet PALA “Gıda Mühendisliği Felsefesi” konusunda verdi.






Haber Kaynak:
Özlem HAKTANIRLAR
/Pelin ELVER

İZMİR(Ege Ajans)
28.04.2012

Gıda mühendisliğine ilgi giderek artıyor

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü 37. yıl mezunlar buluşmasında, bölümün geleceğinin masaya yatırıldığı bir panel düzenlendi. 

Açılış konuşmasını yapan Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr Şebnem Tavman, Ege Üniversitesi’nde gıda mühendisliğinin son yıllarda çok geliştiğini yeni sınıfların ve laboratuvarların yapılmasıyla da gelişmeye devam ettiğini söyledi. Prof. Dr Dilek Boyacıoğlu ise gıda sektörü ve sektörün geleceği hakkında önemli bilgiler verdi. 

Türkiye’ nin AB ülkeleri ile rekabet gücüne sahip tek sektörünün gıda sektörü olduğunu belirten Prof. Dr. Boyacıoğlu öğrencilere, endüstrileşmenin gerekliğini ve bunu yapacak olanların da gıdacılar olacağını belirtti. Gıda sektörünün gelişmesini engelleyen etkenlere de değinen Prof. Dr. Boyacıoğlu, gıda mühendisliğine ve gıda sektörüne ilginin artık çok daha fazla olduğunu belirterek konuşmasını bitirdi. 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir Gıda Kontrol Laboratuarı Müdürü Dr. Esra Alpözen, bakanlık ve faaliyet alanları ile ilgili bilgi verdi. Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü ve öğrencilerinin eğitim düzeyinin yüksek olduğuna dikkat çeken Alpözen, gıda sektörünün bilgi ve deneyim yönü yüksek mühendislere ihtiyacının yüksek olduğunu ifade etti.

Panelde son olarak konuşan Gıda Mühendisi Oğuz Pelikli, geçmiş tecrübelerini öğrencilere aktararak, iş hayatına atıldıklarında, izlenmesi gereken metotlar hakkında bilgiler verdi. Mesleki çalışmaları hakkında da bilgi veren Pelikli, öğrencilere eğitim hayatlarını dolu dolu yaşamaları tavsiyesinde bulunarak konuşmasına son verdi.

Haber Kaynağı:
29.04.2012
Fatih TUMAY / A.Çağatay SÜNER
İZMİR(Ege Ajans)

27 Nisan 2012 Cuma

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, ŞİMDİ DE GIDA KONTROL LABORATUVARI KURUYOR


Halk sağlığına yönelik çalışmalarıyla dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediyesi, gıda kontrol laboratuvarı kurmaya hazırlanıyor. Yenişehir’de Eşrefpaşa Hastanesi’nin arka tarafında yer alan ve eskiden Diyabet Hastanesi olarak kullanılan Belediye’ye ait 4 katlı bina, gıda kontrol laboratuvarı olarak yeniden düzenlenecek. Proje çalışmalarına önümüzdeki günlerde başlanacak olan gıda kontrol laboratuvarının 2013 yılında hizmete alınması planlanıyor.
5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ve buna bağlı Gıda Kontrol Laboratuvarlarının Kuruluş, Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile Çalışma Usul ve Esaslarının Belirlenmesine Dair Yönetmelik’e uygun olarak kurulacak laboratuvar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan alınacak kuruluş ve çalışma izninin ardından faaliyete geçecek. Bu çalışmalarla eşzamanlı olarak, söz konusu laboratuvarda görev yapacak personel de eğitimden geçecek.
Denetim değil, analiz yapacak
Gıda denetim yetkisi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda olduğundan; İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Gıda Kontrol ve Laboratuvar Şube Müdürlüğü Laboravutarı, gıda denetimi yapamayacak, cezai işlem uygulamayacak. Laboratuar, fiziksel ve kimyasal analiz, katkı kalıntı ile mikrobiyoloji ünitelerinden oluşacak. Fiziksel ve kimyasal analiz bölümünde, gıdaların fiziksel olarak görünümlerinin tebliğ hükümlerinde belirtilen kalite kriterlerini sağlayıp sağlamadığına bakılacak. Katkı kalıntı bölümünde, gıdalardaki tarım ilacı kalıntıları, ağır metal kalıntıları, koruyucular ve boya maddelerinin yasal sınırlar içinde olup olmadığı kontrol edilecek. Mikrobiyoloji bölümünde ise gıda maddelerinin mikrobiyolojik açıdan uygunluğu tespit edilecek.
Laboratuvarda, halde işlem gören meyve ve sebzelerin tarım ilacı kalıntısı açısından kontrollerinin yapılması da mümkün olacak. Sebze ve meyve halinde işlem gören ürünlerde yapılan kontrollerin sonucunda limitlerin üzerinde tarım ilacı kalıntısı belirlenmesi halinde, yasal işlemler için yetkili olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bildirim yapılacak. Böylece, halde işlem gören sebze ve meyvelerin kontrolleri yapılırken, hem bilinçli ve sağlıklı tarım yapmak isteyen çiftçiye de destek verilecek, hem de İzmir halkının sağlıklı meyve ve sebze tüketmesi sağlanacak.
Kaynak
haberinioku.com
27.04.2012




26 Nisan 2012 Perşembe

'Yemezler' rüzgârı!

Tüketiciler 'kanser', şirketler ise 'en ufak bir hatada teşhir edilirim' korkusuyla gıda analizi yaptırmak için laboratuvarlara koştu.


İSTANBUL- Ortaya çıkan gıda skandallarından tüketicinin de şirketlerin de gözü fena korktu. Balını, sucuğunu, peynirini, sütünü kapan gıda laboratuvarlarının yolunu tuttu. Üstelik yüksek maliyetlere rağmen. Tüketicilerin korkusu ‘kanser olurum’, şirketlerin ise ‘ufak bir hatada teşhir edilirim’ endişesi. Ama tüm bunlara karşın ‘Bilinçleniyoruz’ sanıp sevinmeye gerek yok... Uzmanlar, “Rüzgârdır, gelir geçer” diyor. 


Büyük bir yoğunluk var 
Sahte bal ile başlayan, et ve süt ürünleri ile devam eden sağlıksız gıda raporları nedeniyle Türkiye genelindeki laboratuvarlar en yoğun günlerini yaşıyor. Bilim Laboratuvarı yetkilisi Burak Reis, daha önce şahıslardan gelen analiz talebine çok sık rastlamadıklarını ancak son iki ayda büyük bir artışa tanıklık ettiklerini açıklıyor. 
Özellikle şahıslardan bal ve et ürünlerine yönelik analizlerin arttığını belirten Reis, “Son bir ayda sadece bize 10’a yakın bal analizi için başvuru yapıldı” diyor. Gıda şirketlerinin ise iç kontrollere daha fazla önem vermeye başladığını dile getiren Reis, şu açıklamayı yapıyor: 
“Şirketlerden gelen talepte son bir ayda yüzde 100’lük bir artış söz konusu. 
112 ülkede faaliyet gösteren İntertek Test Hizmetleri İş Geliştirme Müdürü Emre Dikmen de şirketlerin denetim işini çok sıkı tutmaya başladığını açıklıyor. Dikmen, “Piyasada hem tüketici hem de şirketler cephesinde büyük bir endişe hâkim. Bunun için de analiz talebinde büyük bir artış var. Bu çok önemli bir gelişme. Ancak sürekliliği olur mu, derseniz: Hayır. Piyasa bu tür skandallara anında tepki veriyor. Örneğin süt ve GDO tartışmalarında tüketici tepkisi hemen hissedildi. Ancak üç hafta sonra o oluşan bilinç unutuldu. Bu durum da bir süre sonra unutulacaktır. Dünyada ise bu bilinç sabit” açıklamasını yapıyor. 


Araç muayene gİbİ gıda denetİmİnde özel yetkİ yolda 
17 Aralık’ta Resmi Gazete’de gıda denetiminde yetki devri ile ilgili bir yönetmelik yayımlandı. Gıda işletmeleri denetimi yönetmeliğinde ‘özel şirketlere denetim yetkisi verilebilir’ deniyor. Henüz genelgesi çıkmayan yönetmelikle ilgili bakanlık cephesinde çalışmaların sürdüğünü belirten Bilim Laboratuvarı yetkilisi Burak Reis, “Sektörde 17020 akreditasyon standardına ve yeterli altyapıya sahip olan laboratuvarlara denetim yetkisi verileceği konuşuluyor. Araç muayene istasyonları gibi gıda denetimden sorumlu laboratuvarlar olacak. Bakanlığın yine üst denetim mercii olacağı, laboratuvarları ön denetim olarak kullanacağı, yanlış bildirim ve eksik raporlardan bu şirketlerin de sorumlu tutulacağı konuşulanlar arasında” açıklamasını yapıyor. 


Bal analizi
¨1000 ¨1500 

Tüketici cephesinden bakıldığında analiz yaptırmak oldukça maliyetli. Ama işin içine sağlık girince kesenin ağzı açılıyor. Örneğin balla ilgili komple bir analiz yaptırmanın maliyeti 1000 ile 1500 TL arasında. Sucuk, sosis, salam, kavurma gibi ürünlerin yüzde 100 dana eti olup olmadığına ilişkin analizler ise yaklaşık 500 lira civarında. Analizde ayrıntı arttıkça fiyat da yükseliyor.

Kaynak:www.radikal.com.tr
26.04.2012

The World's Greatest Solvable Problem

21 Nisan 2012 Cumartesi

Bal ve sucuktan sonra şimdi de sebze meyve


Özel bir televizyon kanalında yayınlanan programda bal, salam, sosis, sucuk ve süt ürünlerinin ardından şimdi de gündem yaratacak bir başka gıda skandalı gün yüzüne çıkarıldı
Mehmet Ali Önel Yönetimindeki Deşifre ekibi semt pazarlarından ve çok ünlü marketlerden topladığı sebze ve meyvelerden 20 numuneyi Tarım Bakanlığı tarafından referans kabul edilen TÜRKLAB Laboratuarında analiz ettirdi…
Analiz sonuçları şok bir gerçeği daha ortaya çıkardı. Sağlıklı beslenmek için sofralarımızdan eksik etmediğimiz sebze ve meyve numunelerinin çoğunda yüksek miktarda kanserojen kalıntılar tespit edildi.

Haber Kaynak
http://www.haber7.com/haber/20120421/Bal-ve-sucuktan-sonra-simdi-de-sebze-meyve.php 
21.04.2012

13 Nisan 2012 Cuma

USULSÜZ ÜRETİM YAPAN GIDA FİRMALARI




Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yaptığı kontroller sonucunda sahip olduğu bilgileri, 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun’unun 31 inci maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca kamuoyunun bilgisine sunabileceği hükme bağlanmıştır. Ayrıca, 17 Aralık 2011 tarihli Gıda ve Yemin Resmi Kontrolüne Dair Yönetmeliğin 8 inci maddesi gereğince laboratuvar sonucu ile taklit ve tağşiş yapıldığı kesinleşen gıda ve yemi üreten/ithal eden firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarasının Bakanlık resmi internet sitesinde Bakanlıkça kamuoyunun bilgisine sunabileceği hükmü çerçevesinde, laboratuvar sonuçları olumsuz bulunan ürün/firma bilgileri aşağıda yer almaktadır.

Kamuoyunun bilgisine sunulur.


Kamuoyuna Duyuru Tarihi
Firma Adı
Ürün Adı
Marka
Parti/Seri No

Akgökseller Gıda ve Süt Mam. Tar. Ürn. Canlı Hay. Oto. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.Konya
Yağlı Tulum Peyniri(Nişasta ve Bitkisel Yağ Tespiti)
Hasan Dede
01.12.2012

13.04.2012
Birsen Güven Gıda San. ve Tic. A.Ş.
Kayseri
Tam Yağlı Tulum Peyniri(Bitkisel Yağ Tespiti)
Yalçıntepe
11.04.2012

Güldemce Gıda İnş. Otomotiv San. Tic. Ltd. Konya
Yağlı Tulum Peyniri(Bitkisel Yağ Tespiti)
Güldemce
01.01.2013

Efraim Usta Lokantası Nazım ÇAKMAK Çınarlı Mh. N. Erim Cd. Kayacı Sk. No:2 İzmit/KOCAELİ
Pişmiş Dana Kavurma
(Tek Tırnaklı Eti)
Yemek
-

13.04.2012
Etsan Gıda Sanayi A.Ş Tepeören-Tuzla/İSTANBUL
Acılı Kangal Sucuk %100 Dana Eti (Kanatlı Eti Tespiti)
Apikoğlu
4701

Karizma Beşler Et Tesisleri Kemerburgaz Cad. No 76 Kağıthane /İSTANBUL
Soyulmuş Sosis(Yabancı doku, iç organ tespiti)
Uludağ
SN 08 – P 1

11.04.2012
Marmaratürk Bitkisel ve Organik Ürünler
Süzme Çiçek Balı
Bal Teknesi
001
Nurs Lokman Hekim Gıda Tarım Bitki Med. San. Tic. Ltd. Şti.
Süzme Çiçek Balı
Balderesi
019
Tuana Bitkisel Ürünler Kozmetik Gıda İnş. San. Dış Tic. Ltd. Şti.
Süzme Çiçek Balı
Balderesi
02
27.03.2012
Kayserilioğulları Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti
Süzme Çiçek Balı
Oskar
03
Tadaban Gıda Sanayi İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti
Süzme Çiçek Balı
Maxitat
0106


13.04.2012

Kaynak:
http://kamuoyuduyuru.tarim.gov.tr/