17 Kasım 2013 Pazar

GIDA MÜHENDİSLİĞİNİN HAZİN SONU


İnsan var oldukça gıda sektörü ölmez gıda mühendisliğinin yıldızı sönmez demişlerdi. Gıda mühendisi olarak bu sözü  çok mantıklı buluyorum lakin mantıklı davranmayan bir bakanlık yüzünden daha dogrusu bakan yüzünden bu sözün pek tesiri kalmadı artık.Sn Mehdi Eker gıda mühendislerinin hem özelde hem de kamuda çalışma alanlarını kısıtlayarak 4 yıllık mühendislik eğitimi alan  adından anlaşılacağı üzere gıdanın mühendisini ne hikmetse gıda sektöründen uzaklaştırmak istemistir. Bunu ben  söylemiyorum  adında gida ismi geçen bakanlıktaki gıda mühendislerinin sayısına  bakarak anlayabilirsiniz. Sn Mehdi Ekerin memurlar.net olsun diğer gıda ile ilgili forumlar olsun orda kendisine yazılan yazılanları okusun.Benim okuduğum kadarıyla sayın  bakanımızın ahirette vereceği hesap makamındaki vereceği hesaptan çok ama çok çetrefilli olacağa benziyor. Allah yar ve yardımcısı olsun.Umarım gıda mühendisleri için verilen soru önergelerini cevaplamak kadar kolay olur hesabı diyorum çünkü sayın bakanımızı gözlemlerime istinaden Allaha havele eden birçok insan gördüm. Bakanımıza  bakanlar kurulunda yapılacak revizyonda görmek isterdik ama bakanımızın görev süresi bitti hem de gıda mühendisliği bitti sağlık olsun...


20 Mayıs 2013 Pazartesi

Sayın Bakanımız'ın sözünüzde durmanızı bekliyoruz

2012-2014 KPSS döneminde gıda mühendislerinin yıllarca beklediği kadroların artık verilmesini istiyoruz.

31 Mart 2013 Pazar

2013 Gıda Mühendisi Atamaları

Gıda mühendisleri bakanlıktan 'adalet' bekliyor ( Timetürk/ 30.03.2013)

Gıda mühendisleri bakanlıktan 'adalet' bekliyor



Gıda skandalları bitmek bilmiyor. Artık satın aldığımız her ürüne kuşkuyla bakar olduk. Ülkemizde kanser oranı korkutucu bir şekilde hızla artıyor. Bilindiği gibi Kanserlerin genel sebeplerinin başı tüketilen gıdalar. Gıdaların sağlıksız olarak, yeterli önlemler alınmadan tüketiciye sunulması sorunların temeli diyebiliriz. Güvenilir gıdaya ulaşmak elbetteki ciddi bir denetim gerektirir. İşte bu noktada Gıda Mühendislerine düşen görev, sorumluluk çok büyük. Yalnız, tek seferde binlerce Veteriner Hekim ve binlerce Ziraat Mühendisi rahatlıkla atanırken Gıda Mühendisleri'nin atanamaması gibi bir durum var. Halkın sağlığını yakından ilgilendiren bu meslek grubunun sesine kulak verilmeli, talepleri karşılanmalıdır.

İŞTE GIDA MÜHENDİSLERİNİN BAKANLIKTAN TALEPLERİ:

Gıda Mühendisliği; gıdanın üretimiyle "tarladan çatala" kadar bilimsel ve mühendislik bilgileri ile gıdaların güvenilir bir şekilde üretimini, hazırlanmasını, işlenmesini, paketlenmesini, dağıtılmasını sağlayan ve gıdalardan uygun bir şekilde yararlanmayı sağlayan mühendislik dalıdır.Temel amacı insanların güvenilir gıdaya ulaşmasıdır.

Ülkemizde gıda denetimleri kamu adına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.64.000 üretim yeri olmak üzere toplam 500.000 civarında gıda üretim, satış ve toplu tüketimin yapıldığı gıda işletmesi bulunan ülkemizde yeni yönetmelikle 12.000 okul kantini de denetlenmesi gereken alanlara eklenmiştir ve bu yerleri denetleyen kişi sayısı 4635tir. Yapılan denetimlerin çok yetersiz ve eksik bir şekilde yapıldığı (Tüm işletmelerde 2. ve 3. Tekrarlı denetimler dahil toplam 406.105 denetleme yapılmıştır.(1) Görülüyor ki ülkemizdeki işletmelerin yarısı yılda bir kez dahi denetlenememektedir.) ve halk sağlığının tehdit altında olduğu görülmektedir.4635 adet denetçinin meslek gruplarına göre dağılımı incelendiğinde ise 1415 Veteriner Hekim, 2062 Ziraat Mühendisi ve 852 yani toplam denetçi sayısının %18’lik kısmının Gıda Mühendisi olduğu görülmektedir. Toplam denetçilerin %82’lik kısmını oluşturan diğer meslek gruplarının birçoğu eğitimleri sırasında neredeyse hiç gıda eğitimi almamışlardır. Gıda kontrolörü olmadan önce sadece 2 haftalık eğitim alarak asıl uzmanlık alanları Bitki ve Hayvan Sağlığı olan bu meslek grupları Gıda Mühendislerinin uzmanlık alanı olan gıda güvenliği alanında istihdam edilmektedir. Bu konudaki sıkıntılarımızı aramızdan seçtiğimiz arkadaşlarımızla Sayın Hüseyin ÇELİK ve Sayın Bakanımız Mehdi EKER’e iletmemize rağmen hiçbir iyileştirme çalışması görememekteyiz.Bakanlığımızın en son Kpss-2012/6 personel alımlarını incelediğimizde 2600 kişilik kadroda 1554 Veteriner Hekim, 961 Ziraat Mühendisi ve sadece 58 Gıda Mühendisi olduğunu görmekteyiz. Oysa bakanımız bu alımdan önce katıldığı programlarda çoğunluğunun Gıda Mühendisi olduğunu dile getirmişti. (1)

TARGEL kapsamında tarımı ve hayvancılığı geliştirmek amacıyla alınan 10.000 teknik personel kapsamında köylere Veteriner Hekim ve Ziraat Mühendisleri atanmış,Gıda Mühendislerinin yeri il ve ilçeler denilerek proje dışında tutulmuştuk.Fakat geçtiğimiz Ocak ayında köylere ataması yapılan tarım danışmanları, görev yerleri dışında il ve ilçelere çekilmeye çalışılarak gıda denetçiliği kurslarına katıldığını ve gıda denetimlerinde çalıştırıldğını görmekteyiz.Tar-gel projesinin sonlandırılıp tüm teknik personelin merkeze çekilmesi neticesinde gıda denetim kadrolarında zaten min. sayıda yer alan gıda mühendisleri daha da yetersiz kalacaktır ,gıda denetimlerinin ve gıda güvenliğinin sadece gıda mühendisleri tarafından icra edilmesini talep etmekteyiz.

2010 yılında yürürlüğe giren 5996 sayılı kanun ile 30 beygir gücü altındaki ve 10 kişiden daha az işçi çalıştıran işletmelerde Gıda Mühendisi çalıştırma zorunluluğu kaldırılmıştır.Son dönemde çıkan yönetmelikle de işletme kapasitesi işletmecinin beyanına bırakılmıştır yani işveren kapasitesini 30 bg altında gösterebilir ve Gıda Mühendisi çalıştırma zorunluluğunu yok edebilir.Gıda Mühendisi çalıştıran işletmeciler ise bizleri vasıfsız işçilerinden bile değersiz görmektedir.Çünkü onların gözünde üretimde engeller, masraflar çıkaran gereksiz ama zorunlu bir meslek grubuyuz. Maddi olarak işletmeciye bağlıyken işletmeciye karşı yaptırım gücümüz olmamakta ve yapılan yanlışlıklara sesimizi çıkardığımızda ise işten çıkarılmayla karşılaşmaktayız.

Gıda işletmelerinin sayıca % 80’ini oluşturan küçük işletmelerde de GIDA DANIŞMANLIĞI gibi bir proje ile işletmelerin kapasitelerine göre yatıracağı ücretlerle oluşturulan bir havuzdan Gıda Mühendislerinin maaşlarının kamu eliyle ödenmesi sağlanarak maddi olarak kamuya bağlı işletmeciye karşı yaptırım gücü yüksek olarak çalışabileceğiz ve gündemden düşmeyen taklit-tağşiş gıda olaylarındaki azalmalar sonucu halkımız güvenle aldığı gıdaları tüketebilecektir. Bu konuda yapılacak çalışmalar her ne kadar ilave bir bütçe yükü getirecek gibi görünse de; aslında uzun vadede sağlık harcamalarına ayrılan kaynakları azaltacak ve tasarruf olarak karşımıza çıkacaktır.Kayıtlar incelendiğinde gıda kaynaklı hastalıklara harcanan rakamın yaklaşık 7,1milyonTL olduğu görülmektedir ancak bu rakamın %10’u ile yapılacak atamalar ile sağlanacak gıda güvenliği sayesinde ilaç tedavisi yerine bu sorun kökten çözülebilir.

Kesimhane ve parçalama tesislerinde istihdamı zorunlu personel olarak çalıştırılması gereken teknik eleman sadece Veteriner Hekim olarak belirlenmiştir.(2-Ek-1) Bu nedenle birçok arkadaşımız ya işlerinden ayrılmış ya da işletmeye hiç uğramayan Veteriner Hekimlik diploması kiralanılarak yetkide Veteriner Hekimlerin işletmede Gıda Mühendisinin çalıştırılmasıyla hem usulsüzlük yapılmakta hem de meslektaşlarımızın çift personel çalıştırılması nedeniyle maaşlarının kesintiye uğramasına neden olmaktadır. Muayene işlemi için bakanlık zaten işletme bütçesiyle her et işletmesinde yetkilendirilmiş Veteriner Hekim çalıştırmaktadır.Diğer kontroller Gıda Mühendisliği uzmanlığında eğitimini aldığımız noktalardır(3).Ancak bu eğitimimiz hiçe sayılarak bu işletmelerdeki istihdamımız engellenmektedir.

Ayrıca Sağlık Bakanlığı tıbbi amaçlı diyet gıdalar,maden suları, içme ve mineral suları olmak üzere gıda güvenliği ve halk sağlığı ile ilgili birçok sorumluluğu taşımaya devam etmektedir. Buna karşın Bakanlığın yeniden yapılanmasında Gıda Mühendisleri bakanlık kadrolarından uzaklaştırılmakta ve bu konuda yeni personel alımı yapmamaktadır.

Gıda Mühendislerinin gerek özel sektörde gerekse kamuda ciddi şekilde istihdam problemi varken ülkemizde mevcut Gıda Mühendisliği bölümü sayı ve kontenjanları ülke gereksinimlerinin üzerindeyken hala yeni Gıda Mühendisliği bölümleri açılmakta, mevcut kontenjanları arttırılmakta ve çok sayıda ikinci eğitim programı açılmaktadır. Ülke gerçekleri ile uyuşmayan, eğitimin kalitesini olumsuz etkileyen ve işsiz mühendisler oluşturmaya zemin hazırlayan bu uygulamaya bir an önce son verilmelidir. Tüm bu istihdam problemlerine karşı şu anda ikinci öğretimler dahil 68 bölümde her yıl 3700 gıda mühendisi yetiştirilmektedir.

KPSS sınavında üstün başarı gösteren meslektaşlarımız 85 gibi puanlarla atanamazken 52 gibi düşük puanlarla bakanlığa ataması gerçekleştirilen mesleklerin var olması aklımıza şu soruyu getirmektedir ‘Atanmak için bakan beyle meslektaş mı olmak gerekmektedir?’(KPSS-2010 son alım puanları). 25.000 gibi azımsanmayacak mezunu bulunan biz Gıda Mühendisleri artık adına GIDA eklenen bakanlığımızda yer almak istiyoruz.Değişim sadece görünüşte olmasın bakanlığın bünyesinde de yerimizi alabilelim.

Tarladan sofraya gıda güvenliğini sağlamak için güvenli gıda aşamasının gerçekleşmesine katkı sağlayacak 3000 Gıda Mühendisinin en kısa sürede Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kadrolarına dahil edilmesini talep ediyoruz.

Saygılarımızla

Gıda Mühendisleri

Kaynaklar:

(1)http://www.trtturk.com.tr/haber/koylere-tarim-danismani-olarak-2-bin-600-kisi-alinacak.html


(2) http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2010/06/20100613-12.htm


(3) http://www.atauni.edu.tr/#sayfa=1-fakultemizde-4-yillik-uygulanan-dersler-2012-ve-sonrasi

Kaynak : TIMETURK / Haber Merkezi

Tarih: 30.03.2013







15 Ocak 2013 Salı

Bilmeden domuz eti yiyor olabilirsiniz!


Gıdada yaşanan hilelerin sonu bir türlü gelmiyor. Süt ve süt ürünlerinden içeçeklere hatta baharatlara kadar bir çok üründe hile yapılıyor. Peki sektörde yaşanan bu başıboşluk neyden kaynaklanıyor. İşte cevabı...

Kenan Biter'in haberi

Gıdalar üzerinde uygulanan hileler insanın aklını zorluyor. Karına kar katmak isteyen gözü dönmüş yatırımcı sonunun nereye gideceğine aldırış etmeden kendi hesabına kitabına göre şekillendirdiği ürünlerin içine öyle şeyler koyuyor ki duyanların midesi kalkıyor...

Öte taraftan sivil toplum kuruluşları ile devletin ilgili birimleri piyasadaki bu tarz ürünleri deşifre etmek için yoğun bir çaba sarfederken,  Alo 174 Gıda Hattı üzerinden gelen şikayetler ile de vatandaşın şikayetine anlık çözüm bulmaya çalışıyor...

Ancak tüm uygulamalara rağmen Türkiye'de gıda üretimi yapan ve bunun hizmetini sunan işletmeler yeterince denetlenmiyor veya denetleyen kişiler de, bu işi icra ederken tam olarak tüm yeterlilikleri yerine getirmiyor. Konun uzmanı olmayan personel tarafından göz kararınca yapılan denetimler karlarına kar katmak isteyen fırsatçılara gün doğururken, gıda terörüne de zemin hazırlıyor.

Konu ile alakalı görüşüne başvurduğumuz Gıda Mühendisleri Derneği Başkanı Abdussamet Boyu gıda sektöründe yaşanan denetim eksiklikleri ve sektörün sorunları ile ilgili çok çarpıcı tespitlerde bulundu.... 

Boyubakanlık bünyesinde görevli 4 bin 635 denetçinin sadece 852'sinin gıda mühendisi olduğunu belirterek sorunun neden kaynaklandığını ortaya koyarken, kamuda kendine yer bulamayıp özel sektörde çalışan bir çok gıda mühendisinin de işini sağlıklı bir şekilde yapamadığını, uzun yıllar işsiz kalan gıda mühendislerinin ise artık 300-500 TL'ye diplomalarını kiralama noktasına geldiklerini belirtti.

PATRONUN ARABASINI YIKAYAN GIDA MÜHENDİSİ VAR!
Türkiye'de gıda sektöründe iş yapan özellikle küçük işletmelerin maliyetleri kısabilmek adına yeterli sayıda gıda mühendisi istihdam ettirmek yerine tek bir gıda mühendisi üzerinden tüm işleri yaptırdığını, hatta bu olayı bazı işverenlerin, ''muhasebe tutturmak, araba yıkatmak ve yemek dağıttırmak'' gibi farklı görevlendirmeler ile daha da ileriye götürüp, abarttığını söyleyen Boyu, ''Böyle laçka bir sistem içinde gıda mühendisinin işini ne kadar sağlıklı yaptığı ve mevcut işletmede gördüğü eksikleri patronuna nasıl kabullendireceğinin yorumunu ise kamuoyunun takdirine bırakıyorum'' dedi.
BAKANLIĞA BAĞLI HAVUZ SİSTEMİ
Gıda Mühendisleri Derneği olarak bu sorunun ortadan kalkması için kamu destekli bir yapının kurulması ve gıda mühendislerinin patronların boyunduruğu altından çıkması gerektiğini dile getiren Boyu, ''Biz devletin memuru olalım demiyoruz, sadece bizi devlet yönlendirsin istiyoruz. Onun içinde bir havuz sistemi kurulsun istiyoruz ve gıda işletmesi sahipleri bu havuz üzerinden mühendis ihtiyaçlarını ilgili bakanlığa bağlı birimlere aktarsın ve birimlerin yönlendirmesi ile mühendisler söz konusu işletmelerde iş başı yapsın ama maaşını yine çalıştığı işletme sahibinin para yatırdığı havuz sistemi üzerinden alsın.'' dedi.
Boyu, aksi takdirde gıda mühendislerinin patronlarının ellerinden maaş almaya devam etmesi halinde, işlerini kaybedecekleri korkusu ile her türlü görevlendirmeye razı olacaklarını ifade ederek, yapılan usulsüzlüklerin ve oluşan eksiklerin de maalesef önüne geçemeyeceklerini söyledi.
300 TL'YE DİPLOMA KİRALIYORLAR!
Gıda sektöründe yaşanan bu başıboşluk istismarcıları da harekete geçirmiş. Çok ciddi bir sınav maratonun ardından zor bela kazanarak girdikleri ve 4 yıl eğitimini aldıkları bölümden mezun olduktan sonra uzun yıllar işsiz kalan gençler son çare olarak danışmanlık ofislerinin kapısını çalmak zorunda kalıyor.
Danışmanlık unvanı adı altında açtıkları ofislerde gıda hizmeti veren işyeri sahipleri ile anlaşarak onlara gıda mühendisi tedarik edip, bu işlem üzerinden komisyon aldıklarını aktaran Boyu, bu yöntemle, işyeri sahiplerinin bünyelerinde ya cüzi bir rakamla gıda mühendisleri çalıştırmak istediğini, ya da 300 ile 500 TL'ye gıda mühendisinin sadece diplomasını kiralamakla yetindiğini dile getirdi.
NE YEDİĞİMİZİ BİLMİYORUZ
Kiralık diploma ile iş yapan gıda işletmelerinde üretilen ve satılan ürünlerin tamamının denetimden yoksun işverenin insafına göre şekillendiğini söyleyen Boyu, ''O yüzden bugün binlerce işletmede üretilen ve satılan ürünlerin nasıl yapıldığını, içlerine neler katıldığını ve tam anlamıyla ne yediğimizi maalesef bilmiyoruz'' dedi.
 500 BİN İŞLETMENİN ÖNEMLİ BİR KISMI DENETLENMİYOR!
Türkiye'de 20 bin civarında gıda mühendisi bulunmasına rağmen kamuda görev alan 4 bin 635 gıda denetçisinin sadece 852'sin gıda mühendisi olduğuna dikkat çeken Boyu,  buna karşılık olarak ise, 500 binin üzerinde gıda işletmesi bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü; ''  Bu işletmelerin bakanlığın açıkladığı rakamlara göre 330 bini denetlenmiş bulunuyor. Ancak bir işletmenin iki defa denetlenmiş olma ihtimali yüksek, öyle olunca da işletmelerin önemli bir kısmının denetlenmediği ortaya çıkıyor.''
5 BİN İŞLETMEYE 8 DENETÇİ DÜŞÜYOR
Elimizde bulunan verilere göre, İstanbul'un 520 bin nüfuslu ve 5 bin işletmenin bulunduğu bir ilçeye 8 denetçi, bir başka 446 bin nüfuslu ve 2 bin 400 işletmesi bulunan ilçemize ise 7 denetçi  düştüğünü görüyoruz diyen Boyu, bu kadar fazla işletme sayısına karşı görevlendirilen denetçi sayısının komik olduğunu ve bu kadar az denetçi ile bu işin asla yapılamayacağını söyledi.
OKUL KANTİNLERİ İLE İLGİLİ ÇARPICI ARAŞTIRMA!
5996 sayılı yasa gereği 30 beygir motor gücü altındaki işletmelerde hiçbir denetleyici fonksiyonun zorunlu kılınmadığını bu yüzden de, insanların her gün alışveriş yaptığı pastaneler, tatlıcılar ve lokantalar gibi 30 beygir gücü altındaki işletmelerin her türlü denetimden yoksun olduğunu ifade eden Boyu,  okul kantinleri ile 268 farklı gıda işletmesi üzerinde yapılan bir araştırmanın ise tehlikenin boyutunu gözler önüne serdiğini belirtti. Boyu, 268 gıda işletmesi üzerinde yapılan araştırmada işletmelerin yüzde 75'inin gıda güvenliği ve hijyeni hakkında hiçbir bilgisi olmadığının ortaya çıktığını söylerken, okul kantinleri üzerinde yapılan bir diğer araştırma ise; okul kantinlerinin yüzde 73'ünün gıda güvenliği ve hijyenden yoksun olduğunu gözler önüne serdi.
BİLMEDEN DOMUZ ETİ YİYOR OLABİLİRSİNİZ!
Salam, sucuk, tavuk eti gibi bir takım ürünlerden yapılan hileler sonrası bakanlığın et tebliğini değiştirdiğini ancak yeni tebliğde çok ciddi bir açık olduğunu söyleyen Boyu, dışarıdan et ve et proteini ithal edebilme yetkisi getirildiğini ancak buna karşılık getirilecek etler ile proteinlere bir sorgulama ve kısıtlama olmadığını belirterek, '' Yurtdışından gelecek et proteinlerinin domuz etinden yapılıp yapılmadığı belli olmayacak. Bizim gibi Müslüman ülkelerdeki vatandaşların böyle bir proteinin katıldığı eti yemesi halinde ise haram bir ürünü tüketmiş olacak.'' dedi.
Boyu, Türkiye'de kasaplık et kategorisine alınıp kasaplarda satışının yasal kılındığı domuz eti ile ilgili çok çarpıcı bir detayı da şöyle aktardı; '' Türkiye'deki çok sayıdaki domuz çiftliğindeki kapasite ve üretim ile yurtdışına gönderilen ve yurt içinde kasaplarda yasal olarak satılan domuz eti miktarlarının birbirini karşılamadığını görüyoruz. Bu da akıllara 'Aradaki bu açık nereye gidiyor' sorusunu getiriyor'' dedi.
GIDA KAYNAKLI HASTALIKLARA 7 MİLYON TL HARCADIK
2010 verilerinde gıda kaynaklı hastalıklara harcanan rakamın 7.1 milyon TL olarak ifade edildiğini, ancak bu rakamın yüzde 10'nu ile yapılacak atamalar ile sağlanacak gıda güvenliği sayesinde ilaç tedavisi yerine sorunun kökten çözülebileceğini dile getiren Boyu, bakanlığa taleplerini şu sözler ile iletti; ''Etkin bir denetim için bizlere ihtiyaç var o yüzden atamalar konusunda adil davranılmasını istiyoruz.  2 yıllı süre içinde en az 3 bin tane gıda mühendisinin atanmasını talep ediyoruz. İstihdam sorunu çözülene kadar üniversitelerde yeni gıda mühendisliği bölümü açılmasın. Gıda mühendislerinin çalışma koşulları iyileştirilsin. Kamuda yaşanan kılık kıyafet konusundaki dayatmalar son bulsun.''
GIDA KAYNAKLI KANSERLERDE ARTIŞ VAR!
Son beş senede ülkemizde kanser oranı korkutucu bir şekilde hızla artıyor. Tüm dünyada kanser oranı düşerken Türkiye'de kanser vakaları tiplerine göre önceki yıllardan %80 e varan artışlar gösteriyor. Kanserlerin genel sebeplerinin başında ise tüketilen gıdalar geliyor. Üretim aşamalarında gıdalara yüklenen katkı maddeleri ve uygunsuz ortamlarda pişirilip tüketiciye sunulan yiyecekler kansere zemin hazırlıyor. Gıda kaynaklı kanserlerin başında ise Mide, yemek borusu ve bağırsak kanserleri geliyor. Uzmanlar ise uyarıyor; tablonun böyle devam etmesi halinde 2030 yıllarda her 3 kişiden biri kanserden ölecek...

kenan.biter@haber7.com
Kaynak: Haber7