30 Aralık 2011 Cuma

Satılık 1 TL'ye Gıda Mühendisi Diploması





    Diplomamı uzun süredir kullanamadığım için ve  kendime başka bir meslek bulduğum için satışa çıkarmış bulunmaktayım. Diplomama fotoğrafta gözüktüğü gibi tertemiz ,yıpranmamış ve  orijinal hologramlı  bir diploma olup piyasada alınabilecek  ,en iyi üniversitelerin vermiş olduğu  Gıda Mühendisi diplomasadır.




Türkiye koşullarında bu diploma'nın geçerliliği kalmadığı  için çok düşük bir fiyata, sadece ama sadece 1TL'ye satıyorum.


Ürün Özellikleri :


Bu diploma ile Özel sektörde çalışmak isterseniz uzun bir süre asgari ücretle (701,1TL) çalışmak zorundasınız. Her ne kadar Gıda Mühendisleri odası asgari gıda mühendisi ücretinin 2500TL  civarı bir rakam olduğunu söylesede sakın ola inamayın. Kimse o parayı size vermez çünkü  aldığınız maaşı denetleyen yasal bir düzenleme yok.


Bu diploma ile devlette Gıda mühendisi olarak çalışmanız için  KPSS'de  çok ama çok yüksek puan (87-100) almanız gerekir. KPSS atama puanları, öyle ziraat mühendislerinin ve veterinerlerinki gibi 50 -60  puanlara düşmez çünkü ; Gıda, Tarım  veHayvancılık Bakanı  kendini ziraat mühendisliği ve meslektaşları olan veterinerlere  adamış olan  bir bakandır.Bakanımız: Türkiye'de  Gıda Mühendisliği Fakültesinin olduğundan haberi olmayan  ya da görmemezlikten gelen gelmiş geçmiş , eşi nadir bulunan bakanlardandır.


Bu diplama ile kariyer yapmayı düşünüyorsanız, yolun başındayken vazgeçin bence çünkü; yaptığınız ve  yapacağınız bilimsel araştırmaları hesaba alacak muhatap bulamazsınız.Gıda güvenliği  ile ilgili  bir televizyon  programı  olur , veterinerler, ziraat mühendisleri doktorlar, diyetisyenler  vs. programa davet edilir Gıda Mühendisleri davet edilmez.Doktorun biri çıkar, süt içmeyin  yoğurt yaparken bir tutam toprak kullanmak gerekir der, Gıda mühendislerini hiçe sayar ve ünlü olur ama Gıda mühendisleri odası bu konuda açıklama yapar basından ilgi görmez.


Ödeme ve Kargo Seçenekleri:


Ödemeyi zahmet olacak ama 4 parça halinde
1) Gıda , Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına
2) Gıda Mühendisleri Odasına
3) Doktorlar Programı Kanal D Yapım Yönetmenine
4) Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Fakültesine
ayrı ayrı 0,25 TL tutarında yatırılması gerekmektedir.


Kargo Seçenekleri:
Tüm kargo şirketleriyle anlaşmamız olup  ürün fiyatına kargo bedeli dahildir.


Garanti Şartları:
Bu ülkede hiçbir mesleğin garantisi olmadığı gibi bu diplomanın garantisi de yoktur.Bu diplomayı alırken gıda mühendisliği, insanoğlu varoldukça gıda tüketildikçe geçerliliği olan bir meslek demişlerdi ama ülkemizdeki insanoğulları  bu mesleğe hakkettiği değeri vermediği  için geçersiz bir meslek oldu ne yazık ki! Bu nedenlerle  diplomama garanti veremem ve  geri iade alamam.
--------------------------------------------------------------------------
Not: Diploma ilanının ilk gününde  2444 ziyaretci sayısına ulaşması nedeniyle ; mesajımın bir çok insana ulaştığını tahmin ediyorum.
Bu ilanı anlayana sirvisinek saz anlamayana davul zurna az!

                                             31.11.2011

06.01.2011



Ek Bilgi:


Kaynak : http://www.tarim.gov.tr/Files/duyurular/SGB/SGB_260510/2011PerformansProgrami23022011.pdf



26 Aralık 2011 Pazartesi

Gıda Güvenliği Konusunda Yayın Zorunluluğu



639 sayılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye konan ek bir madde ile TRT ve ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel televizyon kuruluşları ve radyolara, ayda en az 90 dakika gıda güvenliği, gıda güvenilirliği, bitki ve hayvan sağlığı ile toprak koruma konularında yayınlar yapma zorunluluğu getirildi.
Bu yayınlar, asgarî otuz dakikası 17:00-22:00 saatleri arasında olmak üzere, 08:00-22:00 saatleri arasında yapılacak ve yayınların kopyaları her ay düzenli olarak Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na teslim edilecek.
Bu saatler dışında yapılan yayınlar, aylık doksan dakikalık süreye dâhil edilmeyecek. Bu programlar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ile bilimsel kuruluşlar, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları veya sivil toplum kuruluşları tarafından hazırlanacak.
Bu yayınlar için herhangi bir bedel ödenmeyecek ve yayınların ve sürelerinin denetimi Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca yapılacak. Uygulama 1 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe girecek.

2012 Ocak Ayı içerisinde Ankara'da Gıda Mühendisleri adına basın açıklması yapılsa katılır mısınız?

24 Aralık 2011 Cumartesi

Son dönemlerde yaşanan 'çocuklarınıza çiğ süt içirmeyin' polemiğine Gıda Mühendisi Prof. Dr. Barbaros Özer de katıldı.


Son dönemlerde yaşanan 'çocuklarınıza çiğ süt içirmeyin' polemiğine Prof. Dr. Barbaros Özer de katıldı.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer, 'çiğ süt içerek sütün doğal niteliklerinden olabildiğince yüksek düzeyde yararlanma' yaklaşımının ütopik ve mantık dışı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özer, "Çiğ sütün üstünlüğünün vurgulanması kabul edilemez bir yaklaşımdır. Halkımızın bu mesajları çiğ süt tüketiminin zararsız olduğu şeklinde algılaması durumunda olabileceklerin boyutu tahminlerin ötesindedir" dedi.


Çiğ süt tüketiminin yararlı olduğu şeklinde yanlış algılar olduğunu belirten Prof. Dr. Barbaros Özer, Türkiye'de iyimser bir yaklaşımla çiğ sütün mikroorganizma yükünün 1 milimetrede 1 milyon bakterinin üzerinde olduğunu, bu oranın AB normlarındaki karşılığının ise 1 milimetrede en fazla 100 bin bakteri olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Özer, "Sağım teknolojisinin yeterli olmadığı, kayıt dışı süt üretimin yaygın olduğu ve sağım sonrası hijyen konularının dikkate alınmadığı ülkemizde çiğ sütün üstünlüğünün vurgulanması veya süte alternatif süt ürünlerinin tüketiminin önerilmesi kabul edilemez bir yaklaşımdır. Halkımızın bu mesajları çiğ süt tüketiminin zararsız olduğu şeklinde algılaması durumunda olabileceklerin boyutu tahminlerin ötesindedir" diye konuştu.


Prof. Dr. Barbaros Özer, çiğ süt ve çiğ sütten üretilen ancak yeterli süre olgunlaştırılmayan peynirlerin brusella, listeriosis, tüberküloz hastalıklarına davetiye çıkardığını söyledi. Prof. Dr. Özer, "Çiğ sütten üretilen peynirlerin olgunlaştırılmadan tüketimi ile brusellaya yakalanma ve buna bağlı hamile kadınlarda düşük vakaları konusunda basit bir araştırma yapıldığında konunun boyutu daha net anlaşılabilecektir. Süte ısıl işlem uygulaması pastörizasyon veya UHT sterilizasyon ile sütte doğal olarak yer alan ve insan sağlığına zarar verme potansiyeli yüksek mikroorganizmaların ortamdan uzaklaştırılması amacıyla uygulanan bir teknolojik işlemdir ve bütünüyle zararsızdır" dedi.


Sütün çiğ olarak içilmesi durumunda faydalarından daha fazla yararlanılacağı yaklaşımının mantık dışı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Barbaros Özer, şunları kaydetti:


"Süte uygulanan ısıl işlem sütte en fazla vitaminler üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Ancak, süt teknolojisi, bağımsız bilim dalı olarak işlev görmeye başladığı 1900'lü yılların başından bu yana sütün temel bir vitamin kaynağı olarak görülmediği bilinen bir gerçektir. Çiğ süt içerek sütün doğal niteliklerinden olabildiğince yüksek düzeyde yararlanma yaklaşımı ütopik ve mantık dışıdır. Homojenizasyon işlemi sırasında sütün yağ parçacıkları daha küçük boyutlara parçalanmakta, süt yağı sütün her yanına eşit olarak dağılmakta ve süt yağının sindirimi kolaylaşmaktadır. Bu arada kaymak bağlama süresi de uzadığından süt görsel çekicilik kazanmaktadır. Dolayısıyla homojenizasyon sütün besin değerine zarar verici bir uygulama değildir."


MY,KY(MÇ/CK) - Bolu
Kaynak :
http://www.sondakika.com/haber-cig-sut-hakkinda-onemli-aciklama-3208652/

Sebze ve Meyvedeki Kimyasal Tehlike


Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki 

Koruma Bölümü Fitopatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nuh Boyraz, “Bekleme süresi 14-15 gün olan ilaçlar verilip, akşam hasat edilerek soframıza gelen ürünler var bu ülkede. Pazara gelen üründe pestisit (zirai ilaçlar) denetimi yok” dedi.











Boyraz,yaptığı açıklamada, zararlı böcek ve hastalıklarla zamanında, doğru mücadelenin büyük önem taşıdığını söyledi.

Hastalıklara karşı kimyasal ilaç kullanımının, üreticinin en son başvurması gereken bir yöntem olduğunu belirten Boyraz, “Avrupa ülkelerinde ürün yetiştiriciliğinde kimyasal ilaçlama yöntemine en son başvurulurken Türkiye'de ise tam tersi bir durum söz konusu” dedi.

Üreticilerin, gerekli bütün tedbirleri aldıktan sonra, hastalık ve zararlı böcekler, üründe ekonomik düzeyde bir kayba neden olacaksa, o zaman ilaçla savaşı önerdiklerini anlatan Boyraz, ilaçların bilinçsiz kullanılmasının, insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.

Bazı kimyasal ilaçların, hastalığı önlemesi için ürün üzerinde belli bir süre kalması gerektiğini, ancak ürünün bekleme süresi olan ilaç atıldıktan hasada kadar geçen sürenin dikkate alınmadığına dikkati çeken Boyraz, şunları kaydetti:

“Kimyasal madde kalıntılarının önlenmesi için kontrol ve denetim mekanizmaları oluşturulması lazım. Ürünü, bekleme süresi 14-15 gün olan ilaçlar verilip, akşam hasat edilerek soframıza gelen ürün var bu ülkede. Çünkü, pazara gelen üründe pestisit denetimi yok. Biz dış ülkelere ürün gönderirken bunun denetimini yapıyor ancak kendi ülkemizde bu ürünlerin denetimini yapmıyoruz. Dış ülkeler, pestisit kalıntı analizleri yapmadan ülkesine mal almıyor. Çünkü benim insanım değerli diyor ve kendi laboratuvarlarında yaptıkları analiz değerlerini dikkate alıyorlar.”

Üründeki bazı ilaç kalıntılarının yıkama ve kabuk soyma yöntemiyle de temizlenemeyeceğini dile getiren Boyraz, “Bazı ilaçlar sistematiktir. Bu ilaçlar bitki öz suyuna geçer ve ürünün yıkanması veya kabuğunun soyulmasıyla temizlenmez. İnsan vücuduna giren ilaçlar, dolaşım sindirim ve sinir sistemlerini etkileyerek, kronik zehirlenme, kanser, üreme ve anormal doğumlar gibi ciddi sorunların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Ayrıca, kimyasal ilaçlar, zamanında ve yerinde kullanılmazsa, yer altı sularını kirletmekte, etraftaki faydalı böcek, arı ve diğer canlılara zarar vermektedir” diye konuştu.

Nasıl önlenir
Doç. Dr. Boyraz, meyve ve sebze hallerine pestisit kalıntı analiz laboratuvarların kurulmasının gerekli olduğunu, burada ürünlerin, günübirlik kalıntı analizlerinin yapılmasının gerekli olduğunu bildirdi.

İhracata yönelik firmaların danışmanlık sistemiyle çalıştıklarını ve bu sistemin tüm çiftçilerin uygulaması gerektiğini açıklayan Boyraz, “Kalıntı nedeniyle her hangi bir sorun olursa bunun sorumlusu bu danışmanlık şirketi olması gerekiyor. Böylece çiftçiler de bilinçli bir üretim yaparlar” dedi.

Üreticinin de, sağlıklı tohum kullanması, dayanıklı çeşitlerin kullanılması, dengeli gübreleme yaparak kalitenin artacağını hem de verimin yüksek olacağını anımsatan Boyraz, kimyasal ilaçlamanın alternatifleri arasında, kültürel, fiziksel, hukuksal mücadele yöntemleri de olduğunu söyledi.

Bitki hastalıklarının çoğunun dış ülkelerden geldiğini savunan Boyraz, şöyle devam etti:

“Özelikle dış karantina uygulamalarının çok sıkı olması lazım. Mesela domatesteki tuta hastalığı domates güvesi dediğimiz ülkemize yeni giren bir zararlı. Patatesteki kanser hastalığı nedeniyle Niğde ve Nevşehir bölgesinde 150-200 bin dekarlık alanda patates üretilemiyor. Bu hastalığın görüldüğü tarlalarda üretim yasaklandı. Bu tür hastalılar, 2000 yılına kadar ülkemizde yoktu ama dış ülkelerden gelen tohumlardan girdi.y

KONYA (A.A) - İbrahim Yozoğlu
Hurriyet

22 Aralık 2011 Perşembe

Gıda Mühendisleri Odasından Uzun Süredir Beklenen Görüşme






21.12.2011 tarihinde Odamız Yönetim Kurulu Üyeleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Dr. M. Mehdi EKER`le TBMM`de bir görüşme yapmıştır.

21.12.2011 tarihinde Odamız Yönetim Kurulu Üyeleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Dr. M. Mehdi EKER‘le TBMM‘de bir görüşme yapmıştır.
İzmir Milletvekili meslektaşımız Sn İlknur DENİZLİ‘nin katkı ve katılımıyla gerçekleşen görüşmede;  gıda mühendislerinin istihdam sorunları başta olmak üzere mevzuat uygulamaları gibi gündemde yer alan sorunlarımız hakkında görüşme yapılmış ve Sayın Bakana Odamız görüşleri iletilmiştir. Sayın Bakan, karşılıklı görüşmenin ve iletişimin önemine değinerek, görüşmelerin sürdürülmesine açık olduğunu ifade etmiştir. Özellikle, zorunlu istihdam kapsamı dışında kalan gıda işletmelerine yönelik ‘Gıda Danışmanı‘ uygulaması konusunda yapılabilecekler ile mevzuattan kaynaklı sıkıntılara yönelik önerilerimizin ayrıntılı bir şekilde kendine sunulmasını istemiştir.

18 Aralık 2011 Pazar

Türkiye'de Gıda Mühendisliği ve Halk Sağlığı


Gıda mühendisleri tıpkı KPSS'de başarılı olduğu gibi , aldıkları eğitimle halkımızın sağlıklı ve güvenilir gıda tahsisinde başarı göstereceğine gönülden inanıyorum.

Gıda sanayinde diğer meslek gruplarına göre daha deneyimli olan gıda mühendisleri, gıda üretiminde yapılan tahşiş , ikame maddelerinin kullanımı  ve birçok  üretim hilesini tesbit ve analizini yapacak   eğitimler aldığı için gıdaların denetiminde daha çok söz sahibi olması gerektiğini düşünüyorum. Günümüzde denetimler hem sayıca az yapılmakta ve büyük çoğunlukla kağıt üzerinde gerçekleşmektedir.

Bakanlığın biz gıda mühendislerini gözardı ettiği sürece ülkemizde gıda kaynaklı zehirlenmelerin ve üretiminde kontrolsüzce kullanılan kanserojen katkı maddelerinden ve uygun üretim koşullarının sağlanmamasından kaynaklanan kanser vakalarının sayısının artacağından emin olabilirsiniz. Bunu neye dayanarak söylüyoruz;
 Gıda sektöründe deneyim sahibiz ve tüketicilerinin görmediği  üretim koşullarına mesleğimiz gereği şahit oluyoruz. Piyasada halkın sağlığını yok sayan, sadece ama sadece üretim maliyetini nasıl düşürürüm, nasıl daha çok kar ederim  düşüncesiyle üretim yapan firma var ki, haberlerde gördüğümüz gıda zehirlenmeleri, kanser vakaları bizi şaşırtmıyor açıkcası.

Sizi ikna etmek için  somut bir örnek vereyim isterseniz: üç ay gibi çok kısa bir süre çalıştığım  x firmasında  , yurtdışına ihracat yaptıkları y ürünü ile ilgili ingilizce yazılmış  müşteri şikayetlerinin olduğu bir mail geldi,  firma sahibinin ingilizcesi olmaması sebebiyle bu yazıyı çevirmemi istediler.Yazıda  y ürünün ekşiliğinin çok fazla olduğunu ve aldıkları ürünü geri iade etmek istediklerini yazıyordu. Bu müşteri şikayetinin çözümü için yaptığım araştırmada y ürününe maliyeti düşürmek amacıyla y ürününe üçte iki oranında  z ürünü  katıldığını ve ürünün %100 doğal  y ürünü olarak satıldığını tesbit ettim. Yaptığım analizlerde de kansorejen madde olarak bilinen z  değerinin limit değerinin yaklaşık 10 katının olduğunu  gördüm. Kısacası  bu vakada gıda mühendisi olarak dahi yapılan tağşişin farkına varmada zorluk çekerken tüketicinin nasıl tükettiği gıdadan emin olabileceğini tahmin edemiyorum. Şunu da eklemek istiyorum firma yapılan bu tağşişten hiçbir cezai hüküm görmeyip, ayıplı mallarını yurt içinde pazarlamıştır.Halkımız evinde bu analizleri yapamayacağı ve denetimlerinin yetkili ve konusunda uzman kişiler tarafından yapılmadığı için z maddesini tüketen halkımız kanser olmaktan kurtulamayacağını üzüntüyle belirtmek isterim.

Sonuç olarak biz gıda mühendisleri kamuda istihdam edilmeyerek hiçbir şekilde kaybetmeyiz.Ülkemizde her ne kadar insan sağlığını düşünmeyen firmalar olsada,kalitesi ve üretim şartlarını uluslararası standartlarına taşımaya çalışan firmalarımız var ve bu işletmelerde büyük görevler üstlendik ve üstleneceğiz.Her ne kadar bizi hesaba almayan bakanlıklarda olsa,  insanoğlu varoldukça ve gıda tüketildikçe  biz işsiz kalmayız ama olan halkımızın sağlığına olur ,olan gelecek nesillerimize olur !
Saygılarımla...

GIDA HİJYENİ YÖNETMELİĞİ (17 Aralık 2011 CUMARTESİ)


Resmî Gazete
 17 Aralık 2011 CUMARTESİ
Sayı : 28145

GIDA HİJYENİ YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, gıda güvenilirliği açısından tüketicinin korunmasını sağlamak amacıyla gıda işletmecisinin, gıdanın birincil üretiminden son tüketiciye arzına kadar uyması gereken gıda hijyenine ilişkin genel kuralları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; gıda işletmecisinin birincil üretim aşaması dahil üretim, işleme ve dağıtımın tüm aşamalarında gıda hijyenini sağlamak üzere uyması gereken genel hijyen kuralları ile sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları kapsar.
(2) Bu Yönetmelik, ithalat ve ihracat kontrolleri ile Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliğinin uygulandığı gıda işletmecileri için de geçerlidir.
(3) Bu Yönetmelik;
a) Kişisel tüketim amacıyla birincil üretime,
b) Kişisel tüketim amacıyla gıdanın hazırlanması, işlenmesi ve depolanmasına,
c) Üreticisi tarafından küçük miktarlardaki birincil ürünlerin son tüketiciye veya son tüketiciye doğrudan satışını yapan yerel perakendecilere doğrudan arzına,
ç) Sadece, jelatin ve kolajen üretimi için hammadde sağlayan ve tanım gereği gıda işletmesi kapsamında olan toplama merkezleri ve tabakhanelere,
uygulanmaz.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik,
a) 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 22 nci, 24 üncü, 27 nci, 28 inci, 29 uncu, 30 uncu, 31 inci, 32 nci ve 34 üncü maddelerine dayanılarak,
b) 852/2004/EC sayılı Gıdaların Hijyenine İlişkin Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğüne paralel olarak,
hazırlanmıştır.

14 Aralık 2011 Çarşamba

Gıda Mühendisleri Sabah Gazetesinde









               Gıda Mühendisleri seslerini duyurmak amacıyla 14.12.2011 tarihli  Sabah gazetesinde verdikleri ilanda:  Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah GÜL'e , Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'a ve Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehmet Mehdi Eker'e mesajlarını iletmeye çalıştılar.

Bu haber  ile bu ülkede sadece kamuda çalışan kesim olarak bilinen öğretmenlerden ziyade mühendislerin de olduğu ve mühendislerin de en az öğretmenler kadar kamuda istihdam konusunda sıkıntı çektiklerini göstergesi olmuştur.

Popüler meslek olarak bilinen Gıda Mühendisliği ;gıda üretimi ve tüketimi olduğu ve  insanoğlunun varolduğu sürece popülerliğini yitirmeyeceği   bir meslektir. Bakanlığın  ve Hükumetimizin , halkımızın sağlığını ve tükettiğimiz gıdaların  güvenirliğini  tahsis etme konusunda Gıda mühendislerine daha çok önem vererek Bakanlığın bünyesindeki  çok az olan (yaklaşık%16) gıda mühendislerinin sayısını artırması gerektirmektedir.

9 Aralık 2011 Cuma

CHP Milletvekili Mustafa Serdar SOYDAN Gıda Mühendislerinin Sorunlarını TBMM ye Taşıdı


Gıda Mühendislerinin  sorunlarına kayıtsız kalmayan Çanakkale  CHP Milletvekili sayın Mustafa Serdar SOYDAN  güvenli gıdanın üretimi, temini, kontrol ve denetiminde büyük rol oynayacak Gıda Mühendislerinin kamuda yeteri kadar istihdam edilmediğini belirterek , Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı olan Sayın Mehdi Eker'e Soru önergesi vermiş ve  Gıda mühendislerinin sorunlarını meclise taşımıştır.






Milletvekilimizin verdiği Soru Önergesi:

                                          TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
                                                                                                 M.Serdar Soydan
                                                                                                Çanakkale Milletvekili


Gıda mühendisliği mesleği, insanımızın sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için temel ihtiyacı olan güvenli gıdanın üretimi, temini, kontrol ve denetiminin sağlanması açısında yaşamsal önemi bulunmaktadır.

Bu doğrultuda;  

1-Bakanılığın mevcut yapılanması doğrultusunda çok az sayıda istihdam ettiğiniz gıda mühendisleriyle yurttaşlarımızın gıda güvenliğini üretimden tüketime her aşamada tam olarak sağlandığınızı düşünüyor musunuz, düşünmüyorsanız bu konuda neler yapmayı düşünüyorsunuz?

2-Tarlada ve ahırda danışmanlık görevi yapmak üzere ‘ Tarım Danışmanı’ adıyla istihdam edilen ziraat mühendisleri ve veteriner hekimleri gibi ‘ Gıda Danışmanı’ adıyla gıda mühendislerinin bakanlığınız bünyesinde ülkemizin dört bir köşesinde istihdam edilmesi konusunda bir çalışmanız var mıdır?

3- Gıda denetim hizmetlerinin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması için Bakanlığınız bünyesinde gıda mühendisi sayısını artırmayı düşünüyor musunuz?

CHP Milletvekili sayın Mustafa Serdar SOYDAN

      Mustafa Serdar Soydan, 7 Kasım 1957'de Çanakkale Ezine Akköy'de doğdu. Babasının adı Mehmet Besim, annesinin adı Nuran'dır. Gıda Mühendisi; Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünü bitirdi.

     Çanakkalespor Kulübü Başkanlığı ve Çanakkale Dardanelspor Kulübü Yöneticiliği yaptı. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Üyesi, (ÇASİAD) Çanakkale Sanayici ve İşadamları Derneği Kurucu Üyesi oldu. İnşaat müteahhidi olarak çalıştı. Çanakkale Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı yaptı.

İngilizce bilen Soydan, evli ve 2 çocuk babasıdır.